Velespit.Net

Bisiklete binen herkes biraz tamircidir aslında. Kiminin atelyesi (Yazılışı tam olarak atelyedir :) bodrum katında kurulmuştur, kiminin ki de balkonudur, hatta benim gibi bazılarının evinde bir odasıdır. Aslında tam olarak bisikletle yatıp kalkıyorum demenin karşılığı oluyor bizimki. Örneğin benim atölyemin tek çalışanı Övgü Kavas'tır ki o da benim zaten.

Bazen geçmiş zamanın el yapımı chromoly kadrolarını, bazen paslanmaya yüz tutmuş bir yarış bisiketi fren takımını detaylı temizlik, yenileme, boya ve ince ayar işlemleri sonunda kişiye özel bisikletlere, aksesuarlara dönüştürmeyi hedefliyorum.

Atölyemin işleyiş şekli tam olarak şöyle; eski tarz bisikletlerle ilgilenen kişiler bana geldiklerinde onlara önce bir fincan kahve ikram ederim ve istedikleri aksesuarlarından nasıl bir sürüş deneyimi beklediklerini sorarım. Cevaplar çok çeşitlidir ve genelde insanlar ne istediklerini bilmeden gelirler. İlk adımda Ortaklaşa yürütülen bir süreçle,  yenilemeye uygun parçalara karar verip ona göre hareket etmeyi tercih ederim.

İkinci adımda projenin özüne uygun modern ya da eski parçalar internetten, eskicilerden, yastık altlarından, eski kullanılmayan garajlardan “avlanır”. Esasen mümkün olduğunca stoktan temin edilmiş, üretimi durdurulmuş fakat kullanılmamış parçalar (deadstock diye tabir ettiğimiz) tercih ederek süreç devam eder.

Son adım ise, parçanın temizlenmesini, boyanın sökülmesini, hafif yapısal bozuklukların giderilmesini ve son olarak kadro istenen renkte/renklerde boyanarak ihtiyacı olana muhabbetine göre bazen hediye edilmesini içerir. Tabi bu süreçler istenen parçanın onarılması / yapılmasına bağlı olarak değişebilir. Esas önemli olan konu kesinlikle o heycanlı amatör ruhu kaybetmemektir. 

Kaldı ki ekonominin ülkemizde çok kırılgan olduğu dönemlerde geri dönüşümü kendimce bu şekilde desteklemenin verdiği rahatlık ise gerçekten çok tatminkar oluyor.

El yapımı ahşap gidon, gül ağacıdır.

Tweet

Share on Thumblr